Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a ayak basarken elinde Padişah İradesi, üzerinde yaver kordonlarıyla süslü paşa üniforması vardır.
Payitahtı işgal, kendisi vesayet altında bulunan saltanat makamının Sarı Paşa'dan beklentisi Anadolu'yu teslimiyete ikna edip, işgalcileri kızdıracak kalkışmaları söndürmektir.
Milli Mücadele tarihi açısından 19 Mayıs 1919 ile 27 Aralık 1919 arası hızlı akan bir film şeridi gibidir. Valiliklerle, mutasarrıflıklarla, kolordularla, Sarayla, Babıali ile yoğun yazışmalarla, telgraf savaşlarıyla geçen 7 aylık sürede, Türk Halkının geleceği emperyalizmin intihar reçetesinden farklı biçimde yazılmaktadır.
Amasya Genelgesi ( 22 Haziran) Erzurum Kongresi (23 Temmuz-7 Ağustos ) Sivas Kongresi ( 4-11 Eylül ) yerele dayalı örgütlenme ve yerel direniş anlayışından, ülkenin tümünü kapsayan Milli Meclis ve Milli Kurtuluş anlayışına geçiş sürecini ifade etmektedir.
Erzurum ve özellikle Sivas kongresinde Milli İradenin temsil edileceği Milli Meclisin, kurtuluş mücadelesinin meşruiyet dayanağı olması kararlaştırılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık 1919'da Dikmen sırtlarından Milli Mücadele'nin kalbi, yakın gelecekteki Yeni Türk Devletinin başkenti Ankara'ya girerken üniforması, yaver kordonları alınmış, askerlikten çıkarılmış, hakkında yakalama kararı çıkarılmış bir sivildir.
Ama bütün rütbelerin, kordonların, süslü üniformaların üstünde, tekmil milletin direncini, inancını, imanını temsil eden Heyeti Temsiliye Reisi unvanı ve yetkisine sahip Mustafa Kemal olarak gelmektedir.
Dikmen sırtlarında, Ankara Valisi ve Kolordu Komutanı başta olmak üzere mahşeri bir kalabalık, 700 kişilik Seymen Alayı, Heyeti Temsiliye Reisini karşılamaktadır.
Samsun'dan bu yana milli bir sır olarak vicdanında sakladıklarının tamamı 22 bin nüfuslu bu mütevazı Orta Anadolu şehrinde hayata geçecektir.
ANKARA ARTIK YALNIZCA ANKARA DEĞİLDİR.
O, MİLLİ MÜCADELENİN MERKEZİ ANKARA'DIR.
O, TÜRKİYE'NİN KALBİ ANKARA'DIR.
O, KURTULUŞUN VE KURULUŞUN GAZİ PAŞASI'NI AZİZ KONUK BİLEN GÜNGÖRMÜŞ ANKARA'DIR.
O, ATATÜRK'Ü BAĞRINDA, GÖNLÜNDE, BİLİNCİNDE YAŞATAN ANKARA'DIR.
O, KURTULUŞUN VE KURULUŞUN HER AŞAMASININ TANIĞI ANKARA'DIR.
O, 27 ARALIK'IN COŞKU VE ONURUNU SONSUZA KADAR YAŞAYACAK VE YAŞATACAK ANKARA'DIR.