KAMUOYUNA DUYURU 

17.11.2016 günü Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kısım milletvekillerinin imzasını taşıyan bir önerge sunularak, 16.11.2016 gününe kadar işlenen cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi, zamanaşımı süresi içinde evliliğin failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hükmün açıklanması veya cezanın infazına devam olunması teklif edilmiştir. Ayrıca fail için hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya ceza ertelemesi uygulanması halinde suça azmettiren veya işlenmesine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesi veya infazın ortadan kaldırılması teklif edilmiştir.

TBMM’ye getirilen bu önerge 16.11.2016 gününe kadar işlenmiş cinsel istismar suçlarını kapsadığı için bir çeşit af niteliğinde olup bu suçtan ötürü ceza almış olanlara uygulanabilir.

Önerge,  Anayasaya, evrensel hukuk ilkelerine, Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere aykırıdır.

Anayasa uyarınca Devlet, vatandaşını, özellikle de kadın ve çocukları korumakla yükümlüdür.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1989 yılında Türkiye tarafından da imzalanan ve 27.01.1995 yılında bir kanun olarak yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca Devlet, iç mevzuatını çocukları korur şekilde düzenlemekle mükelleftir.

Yürürlükteki yasalara göre 18 yaşından küçük kişi çocuk olarak nitelenir, bu nedenle de hukuken tasarrufta bulunma hakkı yoktur. Kendisine karşı yapılmış bir eylemde de rızasının bulunduğu kabul edilemez.

Kadına karşı, çocuğa karşı şiddetin tavan yaptığı böyle bir ortamda bu önergenin gündeme getirilmesi dahi bir akıl tutulmasıdır.

Böyle bir önergenin yasalaşması halinde cinsel istismar suçundan cezaevinde olanlar formaliteden bir evlilik yapıp dışarı çıkacak, yargılaması devam edenlerin cezaları ertelenecektir. Bu durum toplum vicdanını yaralayacak ve adalete olan güveni sarsacaktır. Sokaklar daha da güvensiz hale gelecektir.

Böyle bir önergenin yasalaşması halinde çocuk istismarı artacak, suçlular ödüllendirilecek, potansiyel suçlular cesaretlendirilecektir.

Bu nedenle, ilgili önergenin geri çekilmesi ve üzerinde tekrar hassasiyetle düşünülmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

                                              Av. Mehtap Karaburçak TUZCU