KAMUOYU DUYURUSU
Tarih: 5.06.2016 | Okunma Sayısı: 1402
SAVUNMA MAKAMI YERİNE GEÇEREK SAVUNMANIN NASIL YAPILACAĞINI TAKDİRE KALKIŞAN İZMİR 9. AĞIR CEZA MAHKEMESİ HEYETİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIMIZA VE KONUYU GEREKTİĞİ TAKDİRDE ULUSLARARASI YARGIYA TAŞIMAYA KARARLI OLDUĞUMUZA DAİR KAMUOYU DUYURUSU

1.Bir meslektaşımızın yargılandığı davada, mahkemenin adil yargılama hakkını ihlal ettiğine dair duyumlarımız üzerine, Türkiye Barolar Birliği`nde görevli avukatımızı, sanık avukatın müdafiliğini üstlenmek üzere görevlendirdik. 

2.Son celsede mahkeme heyetinin, hükümle birlikte, sanık meslektaşımızın savunmasını yapan avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiğini  öğrendik. 

3.Suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesinin gerekçesi şudur: Avukatların "savunma adı  altındaki tutum ve davranışlarının yargılamayı sürüncemede bırakmak ve böylece savunma hakkının kötüye kullanılarak görevi kötüye kullanmak" olduğu.  (Aynen alıntı yapılmıştır. Cümle düşüklüğünün sorumluluğu  mahkeme heyetine aittir.) 

4.Şöyle izah edelim:  

a)Mahkeme, avukatın yazdığı veya söylediğinin hakaret suçuna vücut verdiği kanaatinde olur ise, suç duyurusunda bulunur. Bunu yaparken de, savunma hakkına zarar vermemek adına çok dikkatli olmalıdır.  

b) Mahkeme, avukatın talebinin yargılamayı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu kanaatinde ise, talebi reddeder. Talebin yargılamayı sürüncemede bırakmak amaçlı olduğuna kanaat getiren mahkemenin, o talebin yapılmasının savunma görevinin kötüye kullanılması olduğunu iddia ederek suç duyurusunda bulunması ise görevi kötüye kullanma suçuna vücut verir. 

c) Mahkemenin, hüküm verme görevinin sınırlarını aşıp, savunmanın da nasıl yapılacağına karar vermeye kalkışması,  olsa olsa, Ortaçağ'da egemen olan ve 1789 Fransız İhtilali ile birlikte çağdaş dünyada son bulan   Engizisyon sisteminde söz konusu olabilir.  

d) Bu sebeple, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yalnızca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, Anayasamıza ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na değil, binlerce yıllık uygarlık yolculuğunun geldiği aşamaya da aykırı bu "tutum ve davranış"ı, görmezden gelinemez, hafife alınamaz, geçiştirilemez. 

5.Yukarıda izah edilen gerekçelerle; İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti hakkında, hukuka aykırı kararının başka mahkemelere de kötü emsal olarak yargılama hukukumuzu yüzlerce yıl geriye götürmesini önlemek amacıyla suç duyurusunda bulunulacaktır. 

6.Suç duyurumuzun gereğinin yapılmaması durumunda, öncelikle ulusal hukuk yollarına gidilecek, sonuç alınamaz ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurulacaktır. Sözleşmenin ihlal edildiğine dair kararın alınmasından sonra ise, devlet tarafından yapılan masrafların ve ödenen tazminatın ilgili hakimlerden rücuen tahsili amacıyla bütün iç hukuk ve ihtiyaç halinde uluslarası hukuk yolları tüketilecektir. 

7.Ayrıca anılan mahkemenin savunma hakkını yok etmeye yönelik bu kararı, Birliğimizin üyesi olduğu bütün uluslararası meslek örgütlerine derhal bildirilecektir. 

8.İlgili mahkemenin bu kamuoyu açıklamamız ve suç duyurumuz üzerine bizler hakkında da suç duyurusunda bulunma hakları elbette kendi takdirleridir. Bu durumda, kanuna göre  avukatların haklarını ve hukukun üstünlüğünü  korumakla görevli  olan Türkiye Barolar Birliği'nin görevini yapmasının engellenmeye çalışıldığı gerekçesiyle, mensubumuz olan yaklaşık 100 bin avukat, ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmaya ve sonucunu ulusal ve uluslararası yargıda takip etmeye davet edilecektir. 

Kamuoyuna ve meslektaşlarımıza saygıyla duyurulur. 

Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
25.12.2024
AV. İSA DAĞISTAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.